Hakkımızda

Yöretat

Geleneksel doğal yöntemleri koruyan köylümüzün ve çiftçimizin itinayla hazırladığı “Seçkin Anadolu Lezzetlerini” Türkiye’nin başlıca gıda üreticilerine ve gıda ihracatçılarına taze, temiz ve leziz haliyle ulaştırıyoruz.

Yöretat’ın temelleri 1970’li yıllarda Turgut ailesinin ilk ticari faaliyetleri ile başlar.. Kuru meyve çeşitlerini daha o dönemde lezzet sevenlerle buluşturan Turgut ailesinin ikinci kuşağı; ürün yelpazesini daha da genişleterek sonraki yıllarda Yöretat’ı daha da ileriye taşımayı hedefler..

2000’li yıllarda gıda sektöründe kalıcı bir yer edinen Yöretat; profesyonel bir bakış açısıyla zengin Anadolu lezzetlerini daha büyük kitlelere ulaştırmak amacıyla yeni markalara yatırım yapar..

Günümüz itibariyle Yöretat, gıda sektörünün başlıca üreticilerine ham madde sağlayan ve market zincirlerinin başlıca gıda tedarikçileri arasında yer almaktadır.

Devlet kurumları, gıda üreticileri, market zincirleri ve gıda ihracatçılarına ham/işlenmiş gıda ürünleri temin eden Yöretat; üretim aşamasından sofraya uzanan sürecin her anında doğal, sağlıklı ve besleyici ürünler ile hizmet vermeyi amaçlar..

Yöretat bugün; kurumsal bir çatı altında, global ölçekte projelere imza atmaktadır. Temiz ve güvenilir lezzetlerden oluşan markaları ile gelişmeye devam etmektedir.

Değişmeyen Yöretat Vizyonu
Yöretat, dün olduğu gibi bugün ve yarın da kurulduğu gün benimsediği ilkelerden hiç vazgeçmeden “Geleneksel Doğal Lezzetleri” sağlıklı ve hijyenik koşullara bağlı kalarak, ulusal ve uluslararası müşterileriyle buluşturmayı hedeflemektedir.

Yöretat Değerleri
İnsan sağlığının en önemli yapı taşlarından birinin ve belki de en önemlisinin beslenme olduğuna inanan Yöretat, müşterilerini “Taze, Temiz ve Leziz” ürünlerle buluşturmayı hedefler.

Yöretat çalışanları, bugüne dek imza attıkları tüm başarılarının altında “Dürüst, Dinamik ve Daimi” bir hizmet anlayışı bulunduğunun bilincindedir. Bu sebeple yüksek kaliteli hizmet anlayışını ve evrensel insani değerlerini asla terk etmezler..

YÜRÜMEK

Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..

Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!..

Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek…

Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek…

Nazım Hikmet Ran